top of page

TUTUKLAMA NEDİR? HANGİ DURUMLARDA TUTUKLAMA KARARI VERİLİR?

  • Yazarın fotoğrafı: Haymedicare Haymedicare
    Haymedicare Haymedicare
  • 28 Eki
  • 5 dakikada okunur

Ceza soruşturmalarında en çok merak edilen konuların başında tutuklama gelir. Kişilerin yakınları gözaltına alındığında ya da haklarında tutuklama kararı verildiğinde, çoğu kişi ne yapacağını bilemez ve internette ‘’ Tutuklama Nedir?” “Tutuklama Kararına Nasıl İtiraz Edilir?” gibi sorulara cevap arar.

Bu nedenlerle bu yazımızda tutuklama kavramını, en yalın haliyle açıklayarak süreçlerinin nasıl işlediğini ve hangi haklara sahip olunduğunu aktaracağız.

Tutuklama Nedir?

Tutuklama, ancak hakim kararıyla verilebilen ve suç işlediğine dair kuvvetli şüphe taşıyan kişinin, kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek amacıyla özgürlüğünü kısıtlayan geçici bir tedbirdir. Tutuklama bir ceza değildir bahsedildiği üzere geçici bir tedbirdir.

Tutuklamanın Şartları Nelerdir?

Bir kişinin tutuklanabilmesi için hangi şartların varlığının gerektiği hususu Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi ve devamında belirtilmiştir. Ancak genel olarak tutuklama kararının verilebilmesi için temelde iki ana koşul bulunmaktadır. Bunlar;

1- Kuvvetli Suç Şüphesinin Varlığını Gösteren Somut Delillerin Bulunması

Mevcut delillere göre yapılacak incelemede sanığın mahkum olma ihtimali kuvvetle muhtemelse o zaman kuvvetli suç şüphesinden bahsedilmektedir. Ancak bunun oluşabilmesi için de kişinin suç işlediğine dair ciddi kanaat uyandıracak somut delillerin varlığı gerekir. Tutuklama geçici bir tedbir olduğundan, somut delillerin varlığı hükmün oluşması noktasındaki kadar kesin kanaat kadar olmamakla birlikte mümkün olduğunca o yoğunluğa yakın olmalıdır.

2- Tutuklama Nedenlerinin Bulunması

Tutuklama nedenleri olarak bahsedilen hususlar; kişinin kaçma şüphesi, delilleri yok etme veya karartma riski, tanıklar veya mağdurlar üzerinde baskı ihtimali veya Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinin 3.fıkrasında yer alan tutuklama sebebinin varsayıldığı katalog suçlardır. Katalog suçlar adı verilen bu suçlarda delillerin karartılması veya kaçma ihtimalinin varlığı bir karine olarak kabul edilir. Bu suçlarda hakim tarafından tutuklama kararının verilmesi bir zorunluluk değildir ancak bu suçların varlığı tutuklama sebeplerinin de varlığına ilişkin güçlü bir işarettir. Madde metni ve yer alan suçlar aynen şu şekildedir;

CMK. Madde 100/3;

“(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:


1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),

2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)

3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

4. Kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),

5. İşkence (madde 94, 95),

6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

8. Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),

9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),

11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),

12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),


b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.

d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.

g) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.

h) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.

i) Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.

j) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.

k) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumlarında yönetici, öğretmen, usta öğretici, yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimine yönelik Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen projelerde öğretici/öğretmen veya rehber danışman; özel öğretim kurumlarında yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğretici olarak görev yapanlar ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumları ve özel öğretim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders okutanlara ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan öğretmenlere karşı görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama suçu


Tutuklama Kararı Kim Tarafından Verilir?

Tutuklama kararı yalnızca hâkim tarafından verilebilir. Savcıların böyle bir yetkisi bulunmamakta olup; savcılık sadece tutuklama talebinde bulunabilir. Soruşturma aşamasında tutuklama kararı Sulh Ceza Hakimliği; kovuşturma aşamasında ise ceza davasının açıldığı mahkeme tarafından verilebilmektedir.

Tutukluluk Süreleri Nedir?

Tutukluluk sürelerinin sınırları kanunla belirlenmiştir. Ancak bu süreler kişilerin zorunlu olarak tutuklu kalması gereken süreler değildir. Tutukluluk tedbiri bir istisna olduğundan bu hususta ölçülülük ilkesi her aşamada gözetilmelidir. Tutukluluk süreleri de uyuşmazlığın görev alanına girdiği mahkemeye göre değişmektedir. Bunlar;

1-Savcılık Soruşturma Aşamasında Tutukluluk Süresi, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Ancak, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.

2-Asliye Ceza Mahkemelerinde Tutukluluk Süresi, Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Yani toplamda en fazla bir yıl altı ay tutukluluk süresi uygulanabilir.

3-Ağır Ceza Mahkemelerinde Tutukluluk Süresi, en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.

Tutuklama Kararının Kaldırılması İstemi ve İtiraz

Cumhuriyet Savcısı soruşturma evresinde adli kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa, şüpheliyi re’sen serbest bırakabilir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinde ise şüpheli serbest bırakılır. Soruşturma veya kovuşturma evrelerinin her aşamasında sanık veya şüpheli de salıverilmesini isteyebilir. Şüpheli veya sanığın salıverilmesine veya tutukluluk halinin devamına hakim veya mahkemece karar verilir.

Soruşturma evresinde, şüphelinin cezaevinde bulunduğu süre içerisinde ve en geç otuzar günlük süreler itibariyle tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda Sulh Ceza Hakimi tarafından tutuklama koşulları da dikkate alınarak şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir.

Kovuşturma evresinde ise, mahkeme tutuklu bulunan sanığın tutukluluk halinin devam edip etmeyeceğine, belirlenen süreler içerisinde re’sen karar verir.(CMK.m.108/3)

Tutuklama Kararına İtiraz Süresi

Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilmesi halinde itiraz kanun yoluna başvurabilir. Hakim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği tarihten iki haftadır. Kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.

Sonuç

Tutuklama tedbiri, ceza muhakemesinin en kritik aşamalarından biridir. Kişinin özgürlüğü söz konusu olduğunda, hukuki destek almadan hareket etmek büyük risk taşır. Söz konusu durum nerede yaşanırsa yaşansın kişinin yaşadığı herhangi bir şehirde bu desteği alması mümkündür. Eskişehir’de veya başka bir şehirde bu durumu yaşayan kişilerin ceza hukuku alanında çalışan bir avukattan yardım alması, haklarınızı korumanın en güvenilir yoludur.


TUTUKLAMA NEDİR? HANGİ DURUMLARDA TUTUKLAMA KARARI VERİLİR?
TUTUKLAMA NEDİR? HANGİ DURUMLARDA TUTUKLAMA KARARI VERİLİR?

 
 
 

Yorumlar


alexander-andrews-JYGnB9gTCls-unsplash.jpg

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz ?

Bizimle İletişime Geçin!

Destek Talebi Konusu
bottom of page